Social Icons

Pazartesi, Ağustos 27, 2012

Anne,bebek ve depresyon üzerine


Biraz önce yeni birkaç blog keşfettim ve dolaşırken blogger annelerin yeniden çocuk sahibi olmak konusunda istekli olmaları üzerine yazdıklarını okudum.Sonra kendi halime üzüldüm.Ben de doğum yapıncaya kadar 2.,3.,4. çocuğum olsun istiyordum ama birden acı gerçek şlaaak diye yüzüme çarptı.

Çok  isteyerek,hazırlanarak ,planlı ve keyifli bir hamilelik geçirdim.Zaten "aaa hamileymişim,hiç düşünmüyordum,tühh napcam şimdi?" diyenleri hiç anlamıyorum kimse kusura bakmasın.Çocuk öyle kendiliğinden olan birşey olmamalı.Sonra o çocuktan ne hayır beklenir ki?

Neyse konumuz  farklı.Doğum anına kadar herşey süperdi.Hatta ben manyağım ya, normal doğum diye tutturdum,doktorun beynini yedim 9 ay boyunca.Gel gör ki, bizim tontiş 9 ay 9 gün'de gelmeye kalktı ama plasentanın erken ayrılması denen bir problem nedeniyle ben 5 dakikaya inmiş doğum sancıları eşliğinde apar topar sezaryene alındım.
Hastanede de herşey süperdi.Taa ki eve gelinceye dek.Eve geldiğim gün beni bir ağlama krizi tuttu,ha geçti,ha geçecek derken 3 ay neredeyse aralıksız devam etti!Önce annemin kıymetini anladım,annem gidince yapayalnız kalacağımı,benim için ne kadar önemli olduğunu,herkesten daha yakın olduğunu falan düşünmüştüm.Sonra hayatın bir daha hiçbir zaman aynı olmayacağını farkettim.Bütün özgürlüğümün elimden alındığını düşündüm.Bunu zaten hamileyken de düşünüyorsunuz,kendinizi hazırlıyorsunuz ama yaşamadıkça hiçbirşey tam anlaşılmaz ya,öyle birşey işte.Zaten istemediğim bir şehirde yaşamak zorunda oluşum ve çocuğumu burada büyüteceğim gerçeği,gelecekteki monoton hayatım,gözümde canlanmaya başladı.Nasıl bir umutsuzluk,nasıl bir çaresizlik anlatamam...Tam kelime buydu,çaresizlik.
Bu düşünceler eşliğinde herşey de az biraz batmaya başladı.Çocuk ağlayınca büyüklerin şakayla karışık "aa çocuğu niye ağlatıyorsunuz?bakamıycaksanız verin biz bakalım." sözlerini ciddiye almaya başladım.Çocuğumu benden alacaklarını düşünüyordum.Tam bir paranoya hali.Gerisinden Kayınvalidemin paganist adetleri yazımda biraz bahsettim.
Biraz araştırınca bunları aslında her doğum yapan 10 kadından 9'unun yaşadığını öğrenince(doğum sonrası melankoli) "tamam,sorun yok" diyorsunuz ama ya durum daha da ağırlaşırsa?
Dediğim gibi bu durum tam 3 ay sürdü.Gece emzirmeye kalktığımda ağlıyordum,sabah gözümü açar açmaz ağlıyordum..Eşim birgün bu konu hakkında biraz konuşmaya çalıştı,o gün birilerinin benim farkımda olduğunu görünce sanırım benim için milat oldu.Ağlama nöbetlerim azalarak kesildi.Ama sinirlilik,toleranssızlık emzirme süresince devam etti.
Oğlum 13 aylıktı, emzirmeyi kestim.Çünkü emzirmeyi çok sevmeme rağmen çok da sinirlerimi bozuyordu.Emzirme nedeniyle duruş bozukluğuna bağlı bir gece kendimi acilde buldum.Boyun fıtığı başlamıştı ve her yutkunmamda boynuma kramp giriyordu.
Bu ve benzeri fiziksel rahatsızlıkların artmasıyla emzirmeyi kesme fikrini 18 aydan geri çekmek zorunda kaldım.Emzirmeyi kesince de hemen bir psikiyatra gittim.Doğumsonrası depresyon(postpartum depresyon) teşhisini o koydu.İlaç tedavisine başladı,hafif bir antidepresanla.Emzirme süresince hormonların etkisiyle bu depresyonun devam ettiğini,emzirmeyi kestiğim için hormonların da değişmesiyle zaten otomatik olarak kendimi daha iyi hissedeceğimi söyledi.Gerçekten de öyle oldu.Antidepresanların etkisi hemen ortaya çıkmaz ama ben emzirmeyi kestikten tam 1 hafta sonra belirgin bir  şekilde sakinleştim.Bunda belki de oğluşun da artık geceleri deliksiz uyumaya başlaması etkili olmuştur bilemiyorum.O güne kadar geceleri bazen sayardım kaç kez kalktım diye.15'ten sonrasını saymazdım.Sonra yanıma alıp uyumaya başladım ama bu sefer de beni emzik gibi kullanmaya başlayınca durum daha da can sıkıcı hale geldi.Neyse ki hepsi geçmişte kaldı.


Ama artık "yeniden bir çocuk mu?Allah saklasın!" diyecek hale geldim.Evet,hala çocukları çok seviyorum,karnında bir uzaylı gibi büyüdüğünü hissetmeyi,tekmelemelerini,ultrasonda görme çabalarımı,ona kavuşma anı vs. çok güzel ama..Ama zihnimden o ağlarken ona yapmayı hayal ettiğim işkence şekillerini,tuvalete bile gitmeye fırsat bulamadığım anları,uykusuz gün ve geceleri,aralıksız emzirme seanslarını,yeniden katı gıdaya geçiş seremonilerini,tuvalet eğitimi,emzirmeyi kesme vs. ,en önemlisi de o asabiyet hallerimi ve çocuğuma bağırıp çektiğim vicdan azaplarını düşündükçe çok korkuyorum.

En korkuncu da ne aslında?Ben tüm açıkyürekliliğimle bunlardan bahsederken (ki hangi insan ister bunları yaşamayı,ya da kim böyle birşeyle övünür?) bazıları çocuk sevgisinden,anneliğin kutsallığından dem vurarak "biz de çocuk doğurduk,biz hiç böyle düşünmedik,bunları yapmadık." diyebilecek kadar acımasız olabiliyor.Bunları söyleyenler tabi ki yine aslında bu durumu en iyi anlaması gereken ama karşı cinsten daha zalim olabilen hemcinslerim.


Peki benim umurumda gibi mi duruyor? "Hodie mihi, cras tibi" der bir latince deyişte.
"Bugün benim,yarın senin için..."

10 yorum:

  1. Siddeti ve derecesi farklı bile olsa bence her taze anne bu tip çıkmazlara giriyor. Belki eskiler kadere boyun eğmişlikleriyle "biz de çocuk doğurduk,biz hiç böyle düşünmedik,bunları yapmadık." diyebilirler. Onlar zaten her hallerinden razıymışlar ya :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. aynen öyle canım.aslında işin özünde herşeye boyun eğme hali var haklısın.ama bu tarz ikiyüzlülüklere de benim tahammülüm yok napcaz?:)

      Sil
  2. Yasadiklarini acikca ifade etmen cok guzel cogu insan bunlari gizliyor

    Blogunu takibe aliyorum sevgiler

    www.stylishtimes.net

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. hoşgelmişsin,iade-i ziyaretine gelicem mutlaka:)

      Sil
  3. kimsenin seni yargılayacağını sanmam çünkü hepimiz buna benzer şeyler yaşadık yaşıyoruz , benim ki 26 aylık oldu , hala daha geceleri sık sık kalkıp ağlıyor , bir de ayağa alışık ki sorma gitsin , sabahta ezanla kalkıyor , çocuk yokken ne rahatmışım ben ya diyorum , kıymetini bilemedik o ayrı tabii :) bir daha yaparmıyım ASLA!!
    kardeş lazım diyenlere çok kızıyorum bende , sanane ya diyeceksin de denmiyor işte
    bebekvesaire.blogspot.com
    takibe geçiyorum :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. güzel özetlemişsin Tülay,işte tam da bu:)
      hoşgeldin,hatta ben de geldim:)

      Sil
  4. yaa alla alla ilginçmiş senin ilk ayların.
    ağladın, sonra depresyon, stress filan.
    hem isteyerek hazırmışsın, ama bi yandan hazır değişmişsin gibi.
    :)
    zor olmuş senin için.

    şu anne adayı bloglarını okuyorum arada. baby shower'lar filan. bi dolu aday veya yeni anne paylaşıyor herşeyi. genelde hep olumlu pembe yazıyolar.
    :)
    çok gitmişsin terapiye.
    çocuk evlilik.

    belki de sen yalnız yaşayan biri olmalıydın.
    :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. son kısımda son derece haklısın,belki de öyle olmalıydım.paralel evrenlerden birinde bir Ebru öyledir belki,gidip görmek lazım ihtiyacı olan şey bu muymuş?:)

      Sil
  5. öyle gibi.
    sanki bağımsız, çalışan gezen biri var belki o evrende.
    :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. fringe izleyesim geldi şu sohbet üzerine:)
      izler misin?

      Sil

Bakma bir sırrım var dediğime.İki kişinin bildiği sır değil,iki kişinin bindiği tır değilmiş:p%&+
Velhasıl,gönlünden geldiği gibi yaz,yaz,yaz..bir kenara yaz bütün sözlerimi,unutursam çık karşıma göster kendini:p(%^^+&

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...