Social Icons

Perşembe, Nisan 25, 2013

En mutlu Happy Box asıl benim!:)

İşte sonunda beklenen kutu geldi!Çünkü ben de döndüm!Tatataaataaamm:)

Sevgili Melodram'ın düzenlediği 2. happy box etkinliğinde etkinlik sahibi Melodram ile eşleşince çok mutlu olmuştum çünkü ona ne gönderceğimi çok iyi biliyordum.Hediyelerimi beğendiğini söyleyince çok mutlu oldum elbette ama onun kutusunu alınca daha da mutlu oldum çünkü hem oğluşumu hem beni unutmamış,hem ihtiyacım olan hem de zevkli birçok şeyi koymuş kutuya.



kutum ilk açıldığında


Böyle birşey var mı yaaa???Bayıldım ben bu stickerlara.El emeği göz nuru ve ayrıca çooook güzeller.Ama beğenmeme ihtimalime karşılık az bastırmış Melodramcım.Daha çok istiyorum:)))


Oğluşum için sakız,çikolata,bizim için çaylar,salepler.vs.


Yine oğluş için diş macunu var ki buna çok sevindim çünkü elim değip bir türlü alamamıştım çocuk macunu.Şampuan,losyon,tırnaklar ve kremler benim için;)


Makyaj ürünlerim.Dik duran ikili oje çok güzel,ilk kez gördüm bunu:)


Çiçeğim:)sudoku çözmeyi,İstanbul'u sevdiğimi nereden bildin Melodram?:)


Bu çorabı biliyor ve bekliyordum.Hazırladığın kutuya koyduğun hediyelerin fotolarında bunu hatırlıuyorum:))
Ama hepsinin içinde en favorimi söyleyeyim mi?İşte resimdeki bileklik!
Yazın tiril tiril elbiselerimle sahilde turlarken bileğime çok yakışacak;)




Ben de Melodram'a çikolata kokulu mum göndermiştim o da bana farklı bir çikolata kokulu mum yollamış.Çikolata kokusu,mutluluk kokusu:)

Ve son olarak bir de "Melo'dan not" yollamış ki o da bana özel:)

Hem etkinlik hem de bu güzel hediyeler için çok teşekkür ederim sana  ;)

Cuma, Nisan 19, 2013

Tatil nedeniyle kapalıyız :)

Uzun süredir planladığımız İstanbul gezimizi bu haftasonu gerçekleştiriyoruz inşallah.Yarın erkenden yola çıkacağız ve salı günü de döneceğiz.Tabii arabayla bu uzun yolculukda Ozi bize nasıl sürprizler hazırlayacak korku ve merakla bekliyorum:)
Bekle beni İstanbul,geliyorum!!


Çarşamba, Nisan 17, 2013

İki film,iki kitap,bir yaşlı ve hasta kadın

Sanırım yaşlandım ben artık.

Cuma akşamı gezmiyoruz evde kös kös oturuyoruz diye hayıflanmıştım ya,Allahın sopası yok,ertesi sabah ağrıdan kıvranarak uyandım.Sırtım tutulmuştu,bütün göğsüm ağrıyordu.Aradan geçti 5 gün, ağrıyan yerlerim değişti ama ağrım geçmedi:) Gastrit mi ararsın,alerjik rinit mi ararsın,sinüzit mi ararsın,ciğerlerimde spazm mı ararsın hepsi mevcut!Gerçekten kendimi 80 yaşındaki babannem gibi hissediyorum bugünlerde:)Bir daha Cuma akşamı evde oturmaktan dert yanmak mı,tövbeler olsun!

Ama tabii bu arada hazır hasta olmuşken yapılabilecek en iyi şeylerden bazılarını yaptım.Mesela 2 film izledim.

Oblivion

Oblivion : poster       Oblivion : photo        Oblivion : photo Olga Kurylenko, Tom Cruise

Neden Oblivion?Filmde bu kelimeyi hiç duymamış olmak ilginçti ama sonra öğrendim ki türkçesi "unutulma" demekmiş.Filmin konusuyla bütünleşti böyle düşününce.
Bir bilimkurgu filmi kendisi.Birkaç filmin karışımı olmuş.Moon,Armageddon,Matrix sentezi:)
Ayrıca Tom Cruise daha da gençleşmiş.En son Jack Reacher'da yaşlanmış gibiydi ama botox mucizesi sayesinde sanırım oldukça değişmiş buldum.
Bir de filmdeki havuza bayıldım!İzleyecek olanlar dikkat etsin:)

The Imposter (Hayat Avcısı)

Hayat Avcısı     Hayat Avcısı : photo     Hayat Avcısı : photo

Film bir kurgu değil,tamamen biyografik bir belgesel niteliğinde.Oldukça heyecanlı,sürükleyici bir suç öyküsü izliyoruz olayın tarafları ile yapılmış röportajlar eşliğinde.Filmin sonlarına doğru yalanlarla dolu bir dünyada buluyoruz kendimizi.
13 yaşında bir çocuğun kaybolduktan 3 yıl sonra yeniden ailesine dönmesi ile başlıyor olaylar.Fakat dönen gerçek kayıp değil bir başkası...


Okuduğum iki kitapsa aslında yeni bitmiş değil.Yazmaya ancak fırsat bulduğum kitaplar.

22.11.63 

22-11-63-stephen-king

Stephen King'in son romanlarından bu da.JFK suikastini önlemek için zamanda yolculuk yapan Harvey Oswald'ın hikayesi.Stephen King yine ustalığını döktürmüş gerçekten.Tarihi bir hikaye olduğunu okumuştum yorumlarda ama ben katılmıyorum.Tarihi hikayeye öyle bir yedirmiş ki benim gibi tarih sevmeyen biri bile zevkle okuyor:)Ayrıca "O" kitabına göndermeler var yer yer.Bu da oldukça ilginç bir ayrıntı olmuş.Stephen King pişman ettirmiyor kısacası...

Gökteki en parlak yıldız

gokteki-en-parlak-yildiz-marian-keyes

Çıtır çerezlik bir roman işte.İsminde de belli.Birçok aşk hikayesini okuyoruz aynı anda.Hepsi birbiriyle bağlantılı.Türkçesi kimin eli kimin cebinde belli değil.Buna tanık olansa...Okurken tahmin edebileceğiniz ama sonunda açıklandığı için buraya yazamayacağım biri.Dediğim gibi; okumuş olmak için okunur.

Bu yaşlı kadın şimdi ilaçlarını içip tavuk gibi uyumaya gider:)
Haydi iyigeceler.

Cuma, Nisan 12, 2013

Cuma akşamı senfonisi

Yine bir cuma akşamı ve ben yine nette vakit geçiriyorum.Haftaiçi durum çok farklı mı?Hayır değil.Ama haftasonu geldi mi eski günlerin anıları depreşiyor sanırım ve ben evde bile oturmak istemiyorum hiç.
Bir cafeye,bara gidip canlı müzik dinlemek,iyi bir film varsa sinemaya gitmek,arkadaşlarla buluşup sohbet etmek zamanı bana göre cuma akşamları.Biraz gençsen gece geç vakitlere kadar dansetmek bile olabilir,hadi bunu geçtim...

Madem evde oturuyorum bari burasının bir yuva olduğunu belirtecek bir gece geçirelim.Mesela benim gerçekten nasıl olduğumu,neler düşündüğümü sorsun partnerim.Kendi beyninden geçenleri paylaşsın.Sohbet edelim kısaca.O bir yerde uyurken ben bilgisayarı açmayayım en kolay açıklamayla.Uyanık olduğunda televizyona esir olmayalım.

Facebookda ya da bloglarda kimler var onlara bakıyorum ben cuma akşamları.Kim anında tepki veriyorsa,kim paylaşımda bulunuyorsa anlıyorum ki benim gibi paylaşmaya en çok ihtiyaç duyanlar/yalnızlar onlar işte...



Çarşamba, Nisan 10, 2013

Mahzun Prenses 7 yaşında!

Blog yazmaya ilk başladığım zamanlarda ( seneler önce der gibi oldu ama değil,henüz geçen sene)
tanıştığım ve arkadaş olduğum ilk blog yazarlarından biri Mahzun Prenses.O sıralarda düzenlediği bir çekilişi de kazanmış biri olarak 7. yılını doldurmuş olmasını tebrik ediyorum.Bunun şerefine düzenlediği çekilişte de (katılmak için buraya tıklayın)en beğendiğim hediyeler şunlar:








Nice nice mutlu, uzun yıllara Mahzun Prenses...:)

Bilinçli,ilkeli ve hamarat mı hamarat bu arkadaşımın bloguna da bir göz atın,çok şey öğreneceksiniz.(Evde nasıl peynir ve tereyağ yapılır biliyor musunuz mesela?)

http://mahzunprenses.blogspot.com

Cuma, Nisan 05, 2013

İLK HAYAT'IM




Bebeğinizle geçirdiğiniz her an çok önemlidir; özellikle de "ilk anları" hayat boyu unutulmaz. İlk bakışı, ilk adımları, ilk kelimesi bir ömre bedeldir. Peki, bebeğinizin ilk’lerinden oluşan bir video yapmak ister misiniz?

Hayat Su, Bebeğimle Hayat Facebook sayfasında bu özel anları unutulmaz kılmak ve sevdiklerinizle paylaşabilmeniz için İlk Hayatım video uygulaması hazırlamış.









Bebeğinizin fotoğraflarını uygulamaya yükleyerek çok sevimli  bir video hazırlayabilirsiniz. Bebeğinizle hazırladığınız videoyu da sevdiklerinizle Facebook, Twitter ve E-posta yoluyla paylaşarak onun ilk anlarını ölümsüzleştirebilirsiniz.

Bir bumads advertorial içeriğidir.

Perşembe, Nisan 04, 2013

24 saati az bulan ev hanımının günlüğü

"Ay bana 24 saat yetmiyor" diyen insanlara hafiften sinir olur ve hatta içten içe dalga geçerdim zamanlarını iyi yönetemiyorlar diye.Eleştirdiğin şey başına gelmeden ölmezsin ilkesi gereğince bana ne 24 saat yetiyor, ne de 7 gün.

8.00-8.30 kalkış
8.30-9.00 Ozi'nin altını üstünü değiştirme ve kahvaltı hazırlık
9.00-10.00 kahvaltı 
10.00-10.45 masayı,yatağı toplama,Ozi'ye el yıkatma,diş fırçalatma,altını değiştirme,dışarı çıkmak için hazırlanma
10.45-12.30 spor salonu
12.30-13.00 el yıkama,Ozi'nin üstünü değiştirme,spor çantasını boşaltma,yemek hazırlama
13.00-14.00 öğle yemeği ve masayı toplama,Ozi'ye el yıkatma,altını değiştirme
14.00-14.30 Ozi'yi uyutma
14.30-15.30 Akşam yemeği hazırlama,duş alma
15.30-16.00 Uyanan Ozi'nin nazını çekme,üstünü değiştirme
16.00-16.15 Ozi'ye meyve/kurabiye/süt yedirme,içirme
16.15-17.00 salata,pilav ya da sıcak olması gereken yemeğin son aşamasını yapma
17.00-17.15 Ozi'nin altını değiştirme
17.15-18.15 Ozi'yi parka götürme
18.15-18.30 Ozi'nin elini yıkatma,üstünü değiştirme
18.30-19.30 akşam yemeği
19.30-20.00 bulaşık ve mutfak toplama,kahve molası
20.00-20.45 Ozi banyo yaptırma
20.45-21.30 dinlenme,Ozi ile oyun oynama
21.30-22.00 Ozi uyutma
22.00-00.00 dinlenme ve sızma

En standart günüm böyle işte.Hiçbir abartı olmaksızın hem de...Ne ev temizliği,ne pasta siparişi,ne misafir ağırlama ya da misafir olma,ne kişisel bakım,ne alışverişe çıkma,ne özel herhangi bir iş yok görüldüğü üzere.Bunlardan herhangi biri bütün düzeni altüst ediyor ve saatlerden bazılarının ertelenmesi ya da yapılamaması anlamına geliyor.
Günüm nasıl olur da yetmez diye düşünürken aslında herşeyi Ozi'nin yemek,uyku ve alt değiştirmeleri arasında yapmak zorunda kaldığımı farkettim.Yani aslında her iş bölünüyor ve bitmiyor işte...Çözüm mü?Çözüm bir iş bulup çalışmak!!Ozi'yi de kreştekiler düşünsün;)

İşte kanıtlar da burada:)
Yemekler kırk saat sürüyor,binbir oyunla...sadece suyla oynarken itirazsız yemek yiyor.daha doğrusu şuursuzlaşıyor sanırım:)

Giyinmek,soyunmak bir dert.devamlı kaçıyor giyinmemek için.koca çocuk zorla da giydiremiyorum,keyfini bekliyoruz beyimizin...

Uyutmak ayrı bir dert.binbir zahmetle uyutursun,yanından kalkarken uyanır.uyutmak için çadır ve ayıcık yardımımıza koşmuş bu sefer de.
Kitap Ozi'yi uyuturken ya da akşamları dinlenme sırasında okunuyor,blog yine akşamları dinlenme zamanlarında...Bloga bazen neden hiç vakit ayıramıyorumun cevabıdır:) 
Kociş mi???Rüyalarda buluşuruz :)

Salı, Nisan 02, 2013

Biscotti,tuzlu kuru pasta ve çikolata

İlk biscotti ve çikolata deneyimimi de yaşamış bulunuyorum.

Biscotti bildiğimiz Selanik gevreği aslında.Ama biscotti denince bir biscolata kadar trendy(!),bir napoliten pizza kadar italyan çağrışımlar yapıyor ki kulağa daha havalı gelsin:)

Ben biscottilerimi kuru meyve ve cevizli yaptım.Gayet de başarılı ve lezzetli oldular.

Tarif Berna Gürşen'e ait.

80 gr. tereyağ
200 gr. şeker
1 tatlı kaşığı vanilya özütü
2 tatlı kaşığı kabartma tozu
3 yumurta
385 gr. un
1 çimdik tuz
İsteğe bağlı kuru meyve,kuruyemiş veya çikolata(yaklaşık 200 gr. kadar)
Üzeri için yumurta beyazı ve şeker
İlk pişirme 165 derecede fanlı önısıtma yaparak 20 dk.
ikinci pişirme 110 derecede 20 dk.

Oda sıcaklığındaki tereyağ ve şeker çırpılır.Sırayla vanilya,teker teker yumurtalar eklenir.Kuru malzeme elenerek eklenir.En son kuruyemiş/kuru meyve/çikolata eklenir.Yapışkan bir hamur elde edilir.Hamur toplanmıyor diye endişelenip un eklemeyin,doğru kıvam budur.
Tezgaha un dökülüp hamurun yarısı kaşıkla buraya alınır.Hamur yoğrulmadan unla toplanıp ekmek şekli verilir ve tepsiye alınır.Diğer parça da aynı şekilde hazırlanır.Üzerine yumurta beyazı sürülür ve şeker ekilerek ilk pişirme yapılır.
Kabarıp kızaran hamur fırından alınıp ılınmaya bırakılır.Ellenebilecek kadar ılıdığında dilim dilim kesilerek ızgara teli üzerine yan yatırılır.Bu şekliyle ikinci pişirme yapılır.
Selanik gevreği(Biscotti) hazır!


Tuzlu kuru pastalarım tam pastanelerden satın aldığımız kuru pastalar gibi.Ağızda dağılan,yedikçe yenilesi gelen,kilosu 10-15 tl arası değişenlerden:)

Tarifi nereden aldığımı hatırlayamıyorum:(

Yarım paket margarin
1 çay bardağı sıvı yağ
1/2 çay bardağı sirke
1 tatlı kaşığı mahlep
1 paket kabartma tozu
1 tatlı kaşığı tuz
3 tatlı kaşığı şeker
aldığı kadar un
üzeri için yumurta sarısı ve haşhaş,çörekotu vs...
180 derece önısıtmalı fırında kızarana kadar pişecek.

Tüm malzeme yoğrulup buzdolabında yarım saat kadar dinlendirilir.Daha sonra hamura kalıpla veya elle şekil verilerek tepsiye dizilir.Yumurta sarısı sürülüp,çörekotu,haşhaş veya susamla süslenerek pişirilir.
Alt-üst kızarınca kuru pastalar yenmeye hazır!



Çikolata yapımı için kursa gitmiş biri olarak 3,5 saatlik kursu özetlemek gerekirse olay kuvertür ve temperlemekden ibaret desem anlayışla karşılanırım diye umuyorum:)
Piyasada yediğimiz en iyi çikolatalardan bile daha leziz çikolatalar yapmaktan ötürü tevazü gösteremiycem ne yalan söyleyeyim.Antepfıstığı,badem ve fındıklı çikolatalarım misafirlerime kahve yanında ikram etmek üzere gizli mabedlerine alındı.


 Yazmak için istek ve zaman bulamamaktan şikayetçi bendeniz son yazılarında hep yemeklerden bahsediyor.Kırılma noktamı bekliyorum hepsi bu :)


Bon appetite diyerek havalı(!) ikramlıklarıma havalı(!) bir son vereyim:PP


Sanat Küçük Kalplere Dokunuyor



Sanat, tıp ve iş dünyası, kalp hastası çocuklar için el ele veriyor. Ünlü ressam Renée Niklan’ın 17 eseri, 10-14 Nisan tarihlerinde Ekavart Gallery’de sergileniyor. Ekavart Gallery nerede diyenlere, işte adres:  The Ritz-Carlton Hotel, Süzer Plaza, No: 15, Gümüşsuyu-İstanbul. Sergi, çarşamba-cuma günleri 11.00-18.30, cumartesi günü ise 12.00-18.30 saatleri arasında gezilebilir.

Bu serginin diğerlerinden farkı ne derseniz, salt bir resim sergisi olmanın ötesinde bir kurumsal sosyal sorumluluk projesi niteliği taşıdığını söyleyebiliriz. Sergideki eserlerin satışından elde edilecek gelirin tamamı, gelişmekte olan ülkelerde doğuştan ya da sonradan kalp hastası olan çocukların tedavi edilmesi için kullanılacak. Tedavileri, bu işe gönül vermiş bir avuç tıp insanının kurduğu Herkes İçin Kalp Derneği (www.cptg.ch) gerçekleştirecek. Dernek, modern tıbbın sunduğu olanaklardan yararlanamayan bu çocukların İsviçre’de ya da kendi ülkelerinde ücretsiz tedavi olmalarını sağlıyor.

Ne yazık ki, gelişmekte olan ülkelerde her yıl yaklaşık 2 milyon çocuk kalp bozukluklarıyla doğuyor ve bu çocukların yarısı maddi kaynak veya sağlık sektöründeki insan kaynağı yetersizliği nedeniyle ilk iki yıl içinde yaşamını yitiriyor. Bu ülkelerde açık kalp ameliyatı olmayı bekleyen çocukların sayısı ise 8 milyonu buluyor.

Herkes İçin Kalp Derneği’nin kurucusu Ord. Prof. Dr. Afksendiyos Kalangos. Kalangos, iki kez Nobel Tıp Ödülü’ne aday gösterilmiş bir kalp cerrahı. Bu alanda 14 ayrı teknik geliştirmiş. Son 100 yılın en iyi cerrahlarından biri olarak tanınıyor. Ayrıca, dünyanın en prestijli tıp ödüllerinden Fransız Tıp Akademisi Ödülü’ne sahip.

Sergi, Alvimedica’nın sponsorluğunda gerçekleştirilecek. Alvimedica Yönetim Kurulu Üyesi Leyla Alaton, hayır amaçlı bu tür etkinliklere özel önem veriyor ve Herkes İçin Kalp Derneği’ni yürekten destekliyor.

Niklan’ın mutluluk, umut ve sevgi mesajları içeren eserlerinden oluşan  “Sanat Küçük Kalplere Dokunuyor” temalı sergisini mutlaka görün. Gidemem diyorsanız, sergiyi Türkiye’nin ilk online sanat televizyonu www.ekavart.tv’de de izleyebilirsiniz. Resimler, yüreğinizi ısıtacak…

Hem dernek hem de sergi hakkında şuradan bilgi alabilirsiniz: http://alvimedica.com/hearts-for-all/tr/

Bir bumads sosyal sorumluluk içeriğidir.


LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...