Kendinden ışıklı bir gençkız iken,ışığı sönmüş bir evhanımına dönüşen ben, bol ışıklı bir pazar gününde mutfağında oturuyorum.Kocası ve oğlunu evden göndermiş olmanın verdiği rahatlık,huzur(suzluk) ile ne yapacağını bilmez bir halde -içine birkaç yağlı sarma tanesi batırılıp, geride kalanların yemek istemeyeceği bir kase yoğurt gibi- mutfak masasında kalakaldım.
Bu yayının ismi "bugünkü menüm" de olabilirdi ama henüz bir menü oluşturmak için fazlasıyla tok ve isteksizim.
Dolayısyla ben de kocam ve oğlumla dışarıda olmama engel olan mevcut ruh halimle ilgili birşeyler karalayacağım...
- Herkesin ortak yemesi için tek kasede hazırlanan ama kaşıkla tabağına bir miktar almak yerine içine yiyecek birşeyler batırıp (sarma gibi),yağlı-renkli bir bulamaç haline getirdiği (yoğurt gibi) yiyeceklere,
- Sakal-bıyıklarını kesip lavabonun etrafındaki renkli mermerin üzerinde "nasılsa görünmüyor" mantığıyla temizlenmeden bırakılan kıllara (işin tuvalet kısmına hiç girmek istemiyorum),
- Tabakta,bardakta hiçbir zaman tamamı tüketilmeden yarım bırakılan yiyecek-içeceklere,
- Her haftasonu gidilmek zorunda olunan ama bunun bir zorunluluk değil aksine keyifli birşey olduğunun iddia edildiği akraba ziyaretlerine,
- Her gece çekirdek,aburcubur vs. yenerek artıklarının etrafa saçıldığı,dolayısıyla her sabah temizlenmek zorunda olan salonlara,
- "Aman hayata bir kez geliyoruz,misafir için saklamayalım,kendimiz kullanalım" zihniyetiyle kullanılan ama bu sefer de oturma odasının hiç kullanılmadığı evlerin salonlarına,
- Hazır 2 kez salondan bahsetmişken; televizyon izlemek,bilgisayar kullanmak, android telefonu karıştırırken "ben artık bilgisayarda çok vakit geçirmiyorum,senin bilgisayarın daha çok açık" diyerek savunma yapmak( son trend),oğluş için oyuncaklarla oynamak dışında sohbetin olmadığı,kitap okunmayan,başka bir işin yapılmadığı salonlara,
- Yeri son 5 yıldır hiç değişmeyen,göz önündeyken dahi bulunamayan,"hani nerede?" diye hep yardım istenen nesnelere,
- Çocuk ne zaman ağlasa,bağırsa bunun ufak çaplı bir karı-koca kavgası haline geldiği evliliklere,
- ve tüm bunların defalarca konuşulmasına rağmen tekrar,tekrar ve tekrar yaşandığı durumlara,
S.O!!!
merhaba
YanıtlaSilçok zaman olmuş ama nasıl kendimi buldum bu yazıda. evli olmak, çalışan kadın olmak, anne olmak zor daha dogrusu kadın olmak zor.
hoşgeldin Meral.
Silmaalesef hepimiz bir parça da olsa kendimizi buluyoruz böylesi yazılarda çünkü erkeklerin ufak tefek farklılıkları dışında hemen hepsi aynı tezgahtan çıkma.
ben de senin yorumun sayesinde aylar önce yazmış olduğum bu yazıyı yeniden okudum.aradan geçen 10 ay hayatımızda hiçbirşey değiştirmemiş görüyorum ki:)