Social Icons

Pazar, Mayıs 13, 2012

Senin hayalin ne?

Josephine Wall Surrealism painting                                            

Kendimi bildim bileli hayal kurarım ben.Herkes kurar elbette ama ben gerçekten hayalperest diye tarif edilebilecek düzeyde kurar(d)ım.Son birkaç sene bu eğlenceli alışkanlığıma ara vermiştim ki beni yaratıcılığa teşvik eden dostum "can sıkıntısı" yeniden eski günlerime dönmeme sebep oldu.
Mesela çocukken bütün vücudumun içine ufacık insanların bindiği,seyahate çıktığı bir ulaşım aracı olduğunu hayal ederdim.Bir yere giderken insanlar içime binerdi,yol boyunca onlar için değişik yerleri görmeye çalışırdım.Yolculuk yaparlar ve benimle evlerine dönerlerdi.

Yine aynı yaşlarda -izlediğim bir dizi ya da çizgi film etkisinde sanıyorum- zamanı durdurabildiğimi hayal ederdim.Bu sayede istediğim zaman istediğim yere gidebilirdim hayalimde.Genellikle o dönemde yeni yeni açılan süpermarketlerden birine gider,gönlümün istediği herşeyi hiç para vermeden alabilirdim.
Bir başka hayalim barbie bebeklerle ilgiliydi. Okulun karşısında bir kırtasiye vardı ve vitrininde çeşit çeşit barbie bebekler,yine çeşit çeşit giysiler içinde dururlardı.Okul çıkışında kırtasiye vitrininin önüne gider dakikalarca bakar ve giysilerini ayrıntılarıyla zihnime kazırdım.Hayalimde iki kızkardeş barbie canlanırdı ve barbie evinde yaşarlardı.Onların günlük yaşantılarını hayal eder,ne zaman ne giyeceklerine karar verirdim.

Daha büyüdükçe bu hayalim beni gerçekte olan tek barbie bebeğime artık kumaşlardan giysi dikmeye yönlendirdi.Koca bir torba dolusu kıyafet diktim.Bebeğime çalışma masamda bir ev yaratıp hayalimi canlandırmaya başladım.Yatar,kalkar,yemek ,banyo ,spor yapar,alışverişe,sinemaya gider ve tabiki her yer için ayrı bir kıyafet giyerdi:)O günlere ait zihnimde bir sahne canlanıyor her seferinde: Ders çalışmam gereken yerde ben yine bebeğimle çalışma masasında oynuyorum.Radyo açık ve rahmetli Whitney Houston - I will always love you radyoda ilk kez çalıyor.Şarkı o kadar güzel ki o dönem hoşlandığım çocuğu hayal ediyorum dinlerken...Demek ki çocukluk hayallerim burada son bulmuş,gençkızlık hayallerim başlamış.

Sonraki dönemde hayallerim pekçok kızınki gibi erkekler üzerineydi.Çok sık aşık olduğum için çok da hayal kurardım.Radyoda Beyaz diye biri program yapmaya başlamıştı.Her gece yatağıma yatar,walkmanimi takar,Beyaz'ı dinlerdim.Bir süre Beyaz'a aşık kaldım.

Derken yazma sevdası başladı.Bolca şiir,biraz da kısa yazı,hikaye ve bir roman girişimi.Hayaller bunların üzerine olmaya başladı.Çok yakın arkadaşımla birlikte şiir yazar,yarışırdık adeta.Birbirimize yazdıklarımızı okur fikirlerimizi alırdık.Onunla şiir kitabı çıkarma hayalimiz vardı.Bu arada bilimkurgu romanları yazardım kafamdan.Konuları belirlerdim ama yazıya dökülmedi hiçbiri.Sadece bir aşk romanı başladım,30 sayfa sonra vazgeçtim.Şiir konusunda daha yetenekli olduğumu düşünmeye başladım.Şiirlerimi besteleyip şarkı yapmaya başladım ben de.Kaset çıkardığımı hayal ettim.(Bu hayalim hala geçmiş değil,çok param olursa sırf zevk için albüm yapacağım.)

Meslek konusunda da hayal kurdum yakın bir arkadaşımla.O resim yapmayı severdi, ben doğayı incelemeyi.Birlikte göl kenarında bir evde yaşadığımızı,onun göl kıyısında manzaranın resmini yaptığını,benimse göl suyundan numune alıp mikroskopta incelediğimizi hayal ederdik.Para kazanma derdimiz yoktu,ideallerimiz vardı.Nasıl gönülden istediysek o mimar oldu, ben biyolog:)

Daha büyüdükçe yalnız yaşamayı hayal eder oldum.Ailemden ayrı ama iyi para kazanıp,şık giysiler giyebileceğim,arabamın olduğu,kendi zevkime göre döşenmiş bir ev hayali..
Derken, evlenip 30 olmadan çocuk sahibi olmayı düşledim.İyi para kazanıp,şık giysiler giymenin,araba kullanmanın,ev döşemenin hayal olmaktan çıktığı anda üniversitede akademik kariyer yaparak,düşük gelirli fakat aile sıcaklığında bir evin daha huzurlu olacağı hayali başladı.

Büyüdükçe hayaller ne kadar genelleşip belirsizleşiyor.Çocukken o yaratıcı hayaller büyüdükçe yerini klişelere bırakıyor.İşte şimdi yeniden o çocuk günlerime dönüyorum ve uçuk hayaller kuruyorum.Hem zevk aldığım,hem iyi para kazandığım,hem çocuğuma baktığım,hem stresini evimin kapısının ardında bıraktığım bir iş düşlüyorum.Çooook fikirlerim var bu konuda.

Hayaller pembe olur,fikirler mor!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bakma bir sırrım var dediğime.İki kişinin bildiği sır değil,iki kişinin bindiği tır değilmiş:p%&+
Velhasıl,gönlünden geldiği gibi yaz,yaz,yaz..bir kenara yaz bütün sözlerimi,unutursam çık karşıma göster kendini:p(%^^+&

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...